Anasayfa Basın Açıklamaları 2020 YILI 9 AYLIK HAK İHLALLERİ RAPORU

2020 YILI 9 AYLIK HAK İHLALLERİ RAPORU

14 Dakika Önce

2020 yılı 9 aylık hak ihlalleri raporumuzu tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. İHD olarak bizler var olduğumuz müddetçe gerçekleşen tüm hak ihlalleri raporlanıp kamuoyu ile paylaşılacaktır.

“İnsan, Hakları ile İnsandır”

Basın metnimiz:

BASINA VE KAMUOYUNA
2020 yılının dokuzuncu ayına kadar ilimizde (Van) yaşanan hak ihlalleri raporunu paylaşmak istiyoruz. 2020 yılı iktidarın yanlış politikalarıyla hak ihlalleri her alana daha fazla sirayet etmiş, daha fazla kurumsallaşmış ve daha fazla anti-demokratik bir hal almıştır. Bu anti demokratik döngünün içinde kadına yönelik şiddet yükselişe geçmiş, düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlama ve engellemeler tırmanışa geçmiştir. Yine altını çizmek gerekir ki bölgede devam eden çatışma hali başta yaşam ve barış hakkı olmak üzere birçok hak ve özgürlüklerin ihlali noktasında temel gerekçe olmuştur.
Geçtiğimiz aylarda üst üste gelişen kayyum atamaları hız kesmeden, aynı şekilde devam etmiştir. OHAL yasaları ile uzun süredir yönetilen ulusal siyaset, yerel yönetim politikalarının da vazgeçilmez mercisi olmuştur. 1548 gündür ilimizde ısrarla devam ettirilen eylem ve etkinlik yasakları, yaşanan hak ihlallerini kamuoyuyla paylaşılmasının önün de ciddi bir engel oluşturmakla birlikte, düşünce ve ifade özgürlüğünün kısıtlanmasıdır. Devam eden yasaklar, keyfi, siyasal iktidar için lehte bir karar olduğunu, siyasal iktidara bağlı çalışma yürüten kurumlara verilen imtiyazlar olduğunu görmekteyiz. Böylelikle halkların özgür iradeleri ile seçilmiş milletvekilleri hakkında soruşturmaların başlatılması ve fezlekelerin hazırlanması düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik ağır hak ihlallerini açığa çıkarmış, halklar nezdinde de demokratik değerlere yönelik tahribatı artırmıştır.
14 Eylül’de Van F Tipi kapalı cezaevinde başlatılan 10’ar kişilik dönüşümlü açlık grevi bugün itibariyle 33. gününe girdi. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini bizlere mektup yolu ile ulaştıran mahpuslar, özellikle pandemi koşullarında hapishanelerdeki durumun ne kadar vahim olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Bize gelen başvurularda, tecrit ve izolasyon, aile görüşlerindeki kısıtlamalar, haberleşme, hastane ve revire çıkarılmama, kimi gazete ve gönderilen kitapların kısıtlanması vb. uygulamaların hiçbir insan hakları anlayışı ve insancıl hukuk anlayışı ile bağdaşmadığını belirtmek istiyoruz.
İlimizde Gazetecilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar ile gazetecilerin, haber yapma ve bunu toplumla paylaşma gibi faaliyetleri engellenmiş, bilgiye erişim hakkı da bu anlamda ihlal edilmiştir. Gazete çalışanlarına, gazetecilere, gazetecilik mesleğine karşı gerçekleşen bu engellememler anayasal hakların göz ardı edilmesi ve meslek itibarının zedelenmesi anlamına geldiğini belirtmek istiyoruz.
Bir türlü kalıcı çözüm üretilemeyen ve göçmenlerin statülerine ilişkin bir ilerleme yaşanmadığından dolayı ülkemizde ve bölgemizde göçmen ve mülteci sorunu da artarak devam etmektedir. Derneğimize yapılan başvurular ve mültecilerin, geri gönderme merkezlerinden bizleri arayarak yaşadıkları ‘’geri gönderilme’’ korkusu ve endişeleri bir an önce giderilmelidir. Son 9 ayda 75 göçmen hayatını kaybetmiş 41 göçmen ise savaş ve zulümden kaçış süreçlerinde ne yazık ki yaralamışlardır. Bununla birlikte 892 göçmen de bu süreçlerden ‘’düzensiz göç ‘’ sebeplerinden ötürü alıkonulmuştur Bu konuda da insani ve vicdanı bir tutum geliştirilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Sınırlarda yaşanan yaşam hakkı ihlalleri de gün geçtikçe daha fazla can almaya devam etmektedir. Son 9 ayda sınır hattında 8 kişi yaşamını yitirmiş, 3 kişi de yaralanmıştır. Özellikle Çaldıran’ın Yukarı Çilli Köyünde son iki buçuk ayda 2 kişi yaşamını yitirmiş 1 (çocuk) kişide yaralanmıştır. Sınır da yaşanan bu ağır hak ihlallerinin toplumsal vicdanı yaraladığını ve bu hak ihlallerine sebebiyet verenlerin yargı karşısına çıkarılması gerektiğini buradan tekrar belirtiyoruz.
Yeterli tedbir ve caydırıcı kararların alınmaması sebebiyle kadına yönelik şiddet, gündemdeki yerini koruyor. Gözlem ve araştırmalarımız neticesinde 19 ‘’kadına yönelik şiddet’’ vakası gerçekleşmiştir. İntihar ve intihar teşebbüslerinin, aile ve toplum içinde kadına yönelik şiddetin, kuşkulu kadın ölümlerinin durdurulması ve politik her türlü şiddetin önlenmesi için cezasızlık politikalarından vazgeçilmeli ve caydırıcı önlem ve uygulamaların işlevsel hale getirilmesi gerektiğini buradan tekrar belirtmek istiyoruz.
İlimizde 9 aylık süreçte toplam 1721 hak ihlali gerçekleşmiştir.
Polis ve Jandarma Tarafından Öldürülen ve Yaralananlar: 2 kişi yaşamını yitirdi 1 kişi yaralı .(E.G)
Yaşamını yitiren sığınmacı ve göçmenler: 75 kişi yaşamını yitirdi 41 yaralı
Silahlı çatışmalar nedeniyle yaşamını yitiren ya da yaralananlar: Güvenlik görevlisi: 4 yaşamını yitirdi 1 yaralı
Örgüt militanı: 20 kişi yaşamını yitirdi
Siviller:2 kişi yaşamını yitirdi 8 yaralı
Sınır hatlarında yaşanan ölüm ve yaralanmalar: 8 kişi yaşamını yitirdi 3 yaralanma
Kuşkulu kadın ölümleri: 5 (H.B,N.A,D.E,S.V, M.M)
Aile İçi Şiddete Uğrayan Kadınlar: 3 kişi yaşamını yitirdi
Toplum içinde şiddete uğrayan kadın:11
Erkek intiharları: 6 (A.A, İ.E,G.K, M.B,–)
Toplumsal Alanda Şiddete Uğrayan Çocuklar: 1 kişi yaşamını yitirdi(S.T), 1 tecavüz, 5 taciz
Kaçırma ve Ajanlık (Tehdidi): 8
Gözaltına Alınanlar: 231
Tutuklananlar: 45
Ev Baskınları: 187
Gözaltına Alınan Sığınmacı ve Göçmenler: 892 Baskına Uğrayan Gazete ve Yayın Organları: 1Düşüncelerini ifade edenlere karşı açılan soruşturmalar: 23
Baskına veya Saldırıya Uğrayan Siyasi Parti, Sendika, Dernek, Kültür Kurumu Engellenen gösteri ve yürüyüşler: 1
Dernek: 1 (TUHAYDER)
CEZA EVLERİNDE YAŞANAN HAK İHLALLERİ
Sevk Uygulamaları: 1
Sağlık Hakkı İhlali: 98
Tecrit ve İzolasyon: 2
İş Kazalarında Ölenler:26 İş Kazasında Yaralanalar: 7
Her zaman belirttiğimiz gibi bu ülkenin en büyük sorunu olan Kürt sorunu çözülmediği sürece yaşanan hak ihlalleri de devam edecektir. Siyasi iktidarın çatışma politikasında ısrar etmesinin kalıcı bir çözüm getirmediği ortadadır. 40 yılı aşkın bir süredir devam eden bu ezber, ülkenin kaynaklarını tüketmek, can kaybı bilançolarını arttırmaktan öteye gidememiştir.
İHD olarak her zaman barış hakkını savunduk ve savunmaya devam edeceğiz. Savaşın kazananının olmadığını tekrar vurgulamak istiyoruz. Savaşın yıkım ve can kayıpları dışında bir şey değildir. Türkiye’nin demokratikleşebilmesi bakımından Kürt sorununu demokratik ve barışçıl yollarla çözülmesinin zorunlu ve elzem olduğunu bir kez daha yinelemek isteriz. Türkiye’nin gerçek bir çatışma çözümü ile birlikte yeni ve demokratik bir Anayasaya ihtiyacı bulunmaktadır. Aksi takdirde 1982 darbe Anayasasında değişiklikler yaparak bir çözüme varmak mümkün değildir.
Bizler insan hakları savunucuları olarak, hayatımızdaki ihlallerin önlenebilir olduğuna inanıyoruz. Çatışmalı ortamın bir an önce son bulmasını, kalıcı bir çatışmasızlık halinin ve çözüm sürecinin yeniden müzakere edilmesini umuyoruz. Her koşulda dil, din, ırk, cinsiyet, etnik ve kültürel farklılık ayrımı yapmadan, yaşam hakkının kutsal olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
16.10.2020
İnsan Hakları Derneği Van Şubesi

İNSAN HAKLARIYLA İNSANDIR

Dosya olarak İndir:

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir