Anasayfa Basın Açıklamaları MÜLTECİ DAYANIŞMA AĞI’NIN VAN’DA GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

MÜLTECİ DAYANIŞMA AĞI’NIN VAN’DA GÖZLEM VE DEĞERLENDİRME RAPORU

8 Dakika Önce

BASINA VE KAMUOYUNA

Van ilinde gerçekleştirdiğimiz üç günlük çalışmamızı bu basın açıklamasıyla bugün itibari ile sonlandırıyoruz. Hepimizin bildiği üzere çok uzun yıllardır, dünyada olduğu gibi ülkemizde de devam eden bir mülteci gerçekliği söz konusudur. Özellikle Ortadoğu coğrafyasında son yıllarda yaşanan ve hala devam eden savaş ve çatışmalı süreçler, milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuş yine milyonlarca insanı mülteci konumuna düşürmüştür. Sınırlarımızın hemen dibinde yaşanan bu süreç milyonlarca insanın ülkemize yönelmesiyle etkisini sürdürmüştür. Onbinlerce insanın göç yollarında hayatlarını kaybetmelerine tanıklık ettik. Hayatta kalabilen milyonlarca mülteci ise bir çok hak ihlaline ve kötü muamelelere maruz kaldı. Sosyolojik, ekonomik, toplumsal ve hukuksal açıdan böylesi bir göç dalgasına hazırlıklı olunmadığı gerçekliği ile yüzleşmek durumunda kaldık. Tüm bu yaşananların bizlere gösterdiği bir başka gerçeklik ise dikkat çekmek, yaşanan mülteci ölümlerini yerinde incelemek, bu ölümlerden yola çıkarak, yaşanan mülteci sorununu gündemleştirmek amacıyla ilk çalışmamızı Van ilinde yapmayı kararlaştırdık. Ne acı bir tesadüftür ki Van’a geldiğimiz ilk gün, içinde 40 mültecinin olduğu bir minibüsün kaza geçirmesi sonucu iki mültecinin hayatını kaybettiği, insan hakları konusunda, göçmen ve mülteci alanında çalışma yürüten demokratik kitle örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları savunucularının mülteci sorunlarına karşı yeterince örgütlü ve hazırlıklı olmadığı gerçekliğiydi. Özellikle Van ilimizde artan mülteci ölümlerinin ardından geçtiğimiz Ekim ayında bir araya gelen STK ve demokratik kitle örgütleri olarak yürüttüğümüz tartışmaların ardından mülteci dayanışma ağını kurduk. Donarak hayatını kaybeden ve cenazeleri bir mevsim sonra karların erimesi ile ortaya çıkan, Van Gölü’nü geçmeye çalışırken batan teknede hayatını kaybeden onlarca mültecinin durumuna bazıları ağır olmak üzere 38 mültecinin de yaralandığı haberini aldık; yine Van Gürpınar yolu üzerinde bulunan Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’nde ikisi güvenlik görevlisi üç kişinin İranlı bir kadın mülteciye tecavüz ettiğini öğrendik. Yaşanan bu iki olay mültecilerin yaşadıklarının ne boyutlara ulaştığını açıkça ortaya koymuştur. Mülteci Dayanışma Ağı olarak 13-14-15 Kasım 2020 tarihlerinde yaptığımız çalışmalar sırasında Van ilindeki sivil toplum örgütleri, insan hakları alanında çalışmalar yürüten dernek ve vakıflarla, siyasi parti temsilcileriyle, sendika ve emek örgütleriyle, basın temsilcileri ve kimi kamu kurumlarıyla görüşmeler gerçekleştirdik. Bu üç günlük çalışmalardan elde ettiğimiz en önemli ortak görüşün mültecilerin kaçakçıların insafına terk edildiği, mülteci kaçakçılığının büyük bir rant alanına döndüğü ve bu durumun kolluk kuvvetlerinden bağımsız gerçekleşemeyecği görüşü olduğunu özellikle belirtmek isteriz. İleriki günlerde detaylı bir raporla bu görüşmelerde elde ettiğimiz veri, düşünce ve önerileri kamuoyu ile paylaşacağız. Son olarak şunları belirtmek isteriz; mültecilik bir kader değil sonuçtur. Başta Van ili olmak üzere ülkemizin her noktasında yakıcı bir sorun haline gelen mültecilerin uğradıkları hak ihlallerine, statüsüzlük durumlarına, mülteci cinayetlerine karşı Mülteci Dayanışma Ağı olarak mücadelemizi örgütleyip büyüteceğiz. Bu konuda kendisini sorumlu hisseden, çözüm konusunda dayanışma ağımızda güç katmak isteyen her birey ve kurumu Mülteci Dayanışma Ağı’na katılmaya ve mültecilerin kimsesi olmaya davet ediyoruz. Van’da yürüttüğümüz bu üç günlük çalışma sırasında çalışmalarımıza güç katan bileşenlerimize, bizleri kabul eden tüm kurumlara ve temsilcilerine, çalışmalarımızı duyurmamızı sağlayan basın emekçilerine özellikle teşekkür ederiz.

MÜLTECİ DAYANIŞMA AĞI

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir