Anasayfa Basın Açıklamaları GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!

GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!

8 Dakika Önce

                                           BASINA VE KAMUOYUNA

   Burada toplanma sebebimiz, hepinizin de bildiği üzere dün sabah saatlerinde Van da 5 gazeteci, gazetecilik ‘’faaliyetlerinden dolayı’’ ev baskını ile evlerinden gözaltına alınmışlardır. Gözaltına alınan gazeteciler; Mezopotamya Ajansı muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur, Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala ve Yeni Yaşam gazetesi eski dağıtımcısı Şükran Erdem’dir.

   Biliyoruz ki; Türkiye de gazeteciler çok ağır şartlar altında gazetecilik yapmaktadırlar, bunun yanında, ne yazık ki bizim bölgemizde gazetecilik faaliyetlerinin yürütülmesi bu zorlu koşullar altında daha da güç bir hal almaktadır. Uluslararası raportörler ve kuruluşların raporlarından da bilindiği gibi Türkiye, tutuklu gazeteci sayısı bakımından dünya sıralamasında Çin’den sadece 1 kişi eksik olarak ikinci sırada yer almaktadır. Dolayısı ile birçok Ortadoğu ülkesinin de gerisinde kalarak basın ve ifade özgürlüğü bağlamımda iyi bir görüntü çizmemiştir. Ulusal ve yerel kuruluşların veri ve araştırmalarında da durum ne yazık ki çok farklı değildir. Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Basın ve İfade Özgürlüğü raporlarında da anlaşıldığı gibi Türkiye gazeteciler için bir hapishane konumuna getirilmektedir. Dicle Fırat Gazeteciler Derneğinin verilerine göre 130 dan fazla gazeteci tutuklu bulunmaktadır. Bu verilerden de anlaşıldığı gibi gazeteci ve gazetecilik büyük riskler altındadır. Her koşulda çalışmak zorunda olan ve yaşanan gelişmeleri kamuoyu ile paylaşmanın derdinde olan gazeteciler ‘’genel söylemin’’ dışına çıktıkları gibi, işten çıkarılma, tehditler, ölüm tehditleri, gözaltı ve tutuklama gibi hak ihlalleri ile karşılaşmaktadırlar. Bu baskı ve engellemeler güvenli bilgi erişimini engellediği gibi toplumun da bilgiye erişim haklarını sekteye uğratıyor hatta ihlal ediyor diyebiliriz.

   Bütün bu baskı ve engellemeler ile birlikte özellikle bölgede ki gazetecilere yönelik hak ihlallerinde farklı sınıflandırmalar da yapılmaktadır. 2019 da en az 49 gazeteci ve  sosyal medya temsilcisi gözaltına alınırken, bu gözaltıların 26’sı Kürt sorunu kapsamına giren vakalardan meydana gelmektedir. Bu nedenle denilebilir ki gazeteciler siyasal iktidarın söylem ve ideolojisinden uzaklaştığı noktada çok yoğun baskı ve engellemelere maruz kalmaktadırlar. Haber alma ve araştırma alanları sınırlandırılıyor, haber yapma özgürlüğü çok basit gerekçeler ile kısıtlanıyor ve sahadan izole edilmeye çalışılmaktadırlar.

  Van da ki gazetecilere yönelik gerçekleşen ev baskınları ve gözaltılar bu sınıflandırma ve sınırlandırmalara temelinde kimi mercilerce de ‘’terörizme edilerek’’ basın ve ifade özgürlüğü ihlalleri yaşatılmaktadır. Gazetecilik faaliyetlerinin baskılarla tüketilmeye çalışması özgür bir şekilde bilgiye erişim hakkı ihlali ile birlikte, basın ve ifade özgürlüğünü de zora sokmaktadır.

Yaşanan bu ev baskınları ve gözaltılardan büyük endişe duyduğumuzu tüm kamuoyu ile paylaşmakla birlikte 24 saatlik avukat yasağının kaldırılıp bu gözaltıların sonlandırmasını talep ediyoruz.

  GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR!                                       07.10.2020

                          İNSAN HAKLARI DERNEĞİ VAN ŞUBESİ   

                              ‘İNSAN HAKLARIYLA İNSANDIR’

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir