Anasayfa Basın Açıklamaları Açlık Grevleri 197. Gününde |#SesOL

Açlık Grevleri 197. Gününde |#SesOL

15 Dakika Önce

BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye’deki hapishanelerde yaşanan insan hakları ihlallerinin sonlandırılması, ağırlaşan infaz koşullarının düzeltilmesi ve İmralı Hapishanesinde uzun zamandır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyona son verilerek aileler ve avukatları ile görüşmelerin sağlanması talepli olarak cezaevlerindeki mahpuslar tarafından 27 Kasım 2020 tarihinde süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine başladıkları kamuoyuna duyurulmuş ve bugün itibari ile eylem 107 Hapishaneye yayılarak 197. gününde devam etmektedir.
Açlık grevlerinin izlenmesine ilişkin Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi, Van Barosu TİHV Van Temsilciliği, Van Hakkari Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği Van Şubesi, SES Van Şubesi ve TUHAYDER tarafından oluşturulan Açlık Grevi İzleme Heyeti adına ÖHD Van ve Van Barosu Cezaevi Komisyonu üyelerinden oluşan bir heyet 31.05.2021 tarihinde Van T Tipi Hapishanesi, Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi, Van F Tipi Hapishanesi ve Patnos L Tipi Hapishanesi’ne ziyaretler gerçekleştirmiştir. Ziyaret kapsamında bu hapishanelerde açlık grevine giren mahpusların durumu, grev süreci ve idarelerin, infaz koruma memurlarının, sağlık personellerinin ve revir doktorlarının açlık grevi ile ilgili tutumları tespit edilmeye çalışılmış ve kamuoyu ile paylaşmak amacıyla raporlaştırılmıştır. Görüşmeler sonucunda yaptığımız tespitler şu şekildedir:
Hapishanedeki mahpus sayısına göre değişmekle birlikte 5 veya 3 mahpusun gruplar halinde 5’er günlük açlık grevine katıldığı, idarenin ve infaz koruma memurlarının açlık grevine ilişkin olağanın dışında, özel bir tutumunun olmadığı, bu süreçte idare ile açlık grevi özelinde bir görüşme yapılmadığı, açlık grevine giren mahpuslar hakkında her dönüşüm için ayrı ayrı disiplin soruşturması başlatıldığı ve disiplin cezası verildiği, cezalara karşı itiraz edilmişse de infaz hakimlikleri ve ağır ceza mahkemeleri tarafından itirazların reddedildiği, Van F Tipi Hapishanesinde ve Van Yüksek Güvenlikli Hapishanelerinde tansiyon, kilo, nabız ölçümü gibi sağlık kontrollerinin hiç yapılmadığı, Van T Tipi Hapishanesinde sağlık kontrollerinin ara ara veya greve giren mahpusların talebi üzerine yapıldığı, Patnos L Tipi Hapishanesinde mahpusların sağlık kontrollerinin ara ara yapıldığı ancak yeterli olmadığı, açlık grevine giren mahpuslara, limon, tuz, şeker gibi ihtiyaçların verildiği, Patnos L Tipi Kapalı Hapishanesinde verilen B12 dışında ziyaret edilen hapishanelerde idare tarafından B12 vitaminin verilmediği, bütün hapishanelerde açlık grevine uygun iaşe verildiği, ancak Patnos L Tipi Hapishanesinde yeterli iaşe verilmediği, ziyaret edilen hapishanelerin hiçbirinde dönüşüm nedeniyle grevi sonlandıran mahpuslara uygun diyet yemeği verilmediği, – Mahpuslar tarafından başta Adalet Bakanlığı, CPT, Baro, Meclis İnsan Hakları Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı ve Başsavcılıklar olmak üzere birçok kurum ve kuruluşa talepleri içeren mektuplar yazıldığı, Patnos L Tipi Hapishanesinde Kamu kurumu olmayan kurumlara gönderilen mektupların yerine ulaşmadığı, tarafımıza aktarılmıştır.
Tecrit, mahpusların bedensel ve ruhsal bütünlüğünü hedef alan, uzun zamana yayılarak sonuç alınmaya çalışılan bir işkence yöntemidir. Tecrit, kime uygulanırsa uygulansın insani ve vicdani olmadığı gibi açıkça hukuka ve yasal mevzuata aykırıdır. Mahpuslar tarafından talep edilen şey uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler kapsamında kanunlarla güvence altına alınarak mahpuslara tanınan hakların uygulanmasıdır Açlık grevine giren mahpuslar tarafından talep edilen avukat-müvekkil görüşmesi, aile görüşmesi ve yine hapishanelerdeki diğer olumsuz koşulların (çıplak arama, kalabalık koğuşlar, keyfi aramalar, hasta mahpusların ihlal edilen sağlık hakları, koşullu salıverilme hakları vb) düzeltilmesi gibi talepler karşılanması gereken en temel insan haklarıdır. Mahpuslar tarafından talep edilen haklar Anayasa, Ceza İnfaz Kanunu ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler kapsamında kanunlarla güvence altına alınarak mahpuslara
tanınan hakların uygulanmasıdır. 2016 yılında gerçekleştirilen darbe girişimi ile birlikte yasal kılıfı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ile kurulmaya çalışılan tecrit uygulamalarının başında mahpusların telefon hakkının, sohbet hakkının, görüş hakkının
azaltılması ve engellenmesi gelmiştir. 2020 yılı itibari ile tüm dünyayı etkisi altına alan COVİD-19 Pandemisi yine en çok hapishanelerde, mahpusların zaten sınırlı olan hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması olarak karşılık bulmuştur. Özellikle pandemi bahane edilerek çıkarılan 7242 sayılı infaz kanunu değişikliği ile TMK kapsamındaki mahpuslar bakımından
infaz koşulları ağırlaştırılmış ve aleyhlerine bir durum yaratılmıştır.
İmralı Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Hapishane’nde uygulanan tecrit rejimi uygulamasının sona erdirilmesi amacıyla daha önce de açlık grevleri yapılmış, bu grevlerin etkisi ile tecrit geçici olarak kaldırılmış, ancak 7 Ağustos 2019 tarihinden beri görüş yasakları yeniden devreye
girmiştir. Bu durum BM Mandela Kuralarına, CPT tavsiyelerine ve 5275 sayılı İnfaz Kanunu’na aykırıdır. Adalet Bakanlığı tarafından bir an önce yasal olmayan bu uygulamaya son verilmeli, gerek avukat gerekse aile görüşleri yaptırılmalıdır. Ayrıca tüm hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilerek, kişi onuruna yakışır muamele yapılması, mahpuslara yönelik işkence, kötü muamele ve insan onuruna aykırı davranış yasağı kapsamında muamelelerin ve diğer hak ihlallerinin ortadan kaldırılması, hasta mahpusların tedavilerinin
aksatılmadan yapılması, hastane sevkleri sonrası karantina koşullarının tecrit işkencesi uygulamasına dönüştürülmesinin önlenmesi hususunda Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumlarıve ilgili tüm kurum ve kuruluşlar görevlerini yapmalıdır. Açlık grevi yapan mahpusların
kaldıkları hapishanelerde düzenli sağlık kontrollerinin yapılması, protokollere uygun beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, tıbbi bakımlarının yapılması gerekmektedir. Daha önceki açlık
grevi süreçlerinde de tıbbi olarak yapılacaklar ceza infaz kurumlarına iletilmiş olup bu prosedürlere uyulması sağlanmalıdır.
Pandemiden ötürü ağır hak ihlallerinin yaşandığı, mahpusların ihtiyaç duydukları tedaviye dahi erişemediği bu dönemde, açlık grevlerinin sürmesi halinde mahpusların sağlıkları üzerinde geri
dönülemez nitelikte ağır sonuçlar doğuracağı ortadadır. Zira salgın sürecinde hapishanelerde artan hak ihlallerine yönelik hazırlanan raporlardan mahpusların sağlıklı gıdaya ve ihtiyaç
duydukları tedaviye erişimlerinin sağlanamamasından ötürü özellikle bağışıklık sistemlerinin zayıfladığı bilinmektedir. Pandemi koşulları dolayısıyla mahpusların bağışıklık sisteminin düşüklüğü konusunda uyaran hekimler başlatılan açlık grevinin, daha önceki eylemlerden daha
fazla risk barındırdığını belirtmiştir. Bu sebeple aşağıda imzası bulunan Sivil Toplum Kuruluşları olarak başta açlık grevinde olanların yaşam hakkının korunması ve açlık grevinin sonlandırılması için makul ve yasal mevzuata uygun taleplerinin kabulü ile tecridin kaldırılmasına, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerinin son bulması için başta Adalet Bakanlığı olmak üzere tüm ulusal ve uluslararası kamuoyu ve kurumları bu konuda duyarlı olmaya ve çözüm için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.
ÖHD VAN ŞUBESİ
VAN BAROSU
TİHV VAN TEMSİLCİLİĞİ
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ VAN ŞUBESİ
SES VAN ŞUBESİ
VAN HAKKÂRİ TABİP ODASI
TUHAYDER

  • Açlık Grevleri İzleme Komisyonu

                   …
Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir