Anasayfa Basın Açıklamaları SINIRLARIMIZDAKİ GÖÇLERDE YAŞANAN ÖLÜMLERİN ENGELLENMEMESİ TÜM DEVLETLERİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİDİR.

SINIRLARIMIZDAKİ GÖÇLERDE YAŞANAN ÖLÜMLERİN ENGELLENMEMESİ TÜM DEVLETLERİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİDİR.

8 Dakika Önce

              BASINA VE KAMUOYUNA

SINIRLARIMIZDAKİ GÖÇLERDE YAŞANAN ÖLÜMLERİN ENGELLENMEMESİ TÜM DEVLETLERİN POZİTİF YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN İHLALİDİR.

İktidar çatışmaları ve sömürü düzeninin yarattığı; savaş, çatışma ve derin yoksulluğun mağduru mülteci ve göçmenler.

Ortadoğu’da bitmek bilmeyen kimlik savaşları milyonlarca insanın yerini yurdunu terk etmesine neden olmaktadır. Bu göç yolculuğu, yaşanan büyük trajedilerle ölüm yolculuğuna dönüşmektedir.

            Türkiye ve oradan Avrupa ülkelerine göç etmek isteyen insanlar yaşamları pahasına bu yolu göze almaktadırlar. Son olarak 01 Ocak 2022 tarihinde 8-10 yaşlarında iki çocuğuyla sınırı geçerken donarak ölen bir kadının-bir annenin-dramına şahitlik ettik. Çocukları donmasın diye çoraplarını çocuklarına eldiven yapan anne, bütün dünyanın mülteciler karşısındaki ikiyüzlülüğünü ve kayıtsızlığını gösteren bir fotoğraf gibiydi. Elleri avuçları soğuktan yanmış çocukların acısı mülteciliğin başka bir yüzüydü. Oysa insanlık, üç yaşındaki Alan Kurdi’nin kıyıya vuran minik bedeninin hesabını verebilmiş değildi. Yaşanan her ölüm yaşam hakkının ihlali olmakla birlikte coğrafyamızın acılarının hızla artmasına sebep olmaktadır. Mezkûr ölümlerin engellenmemesi dünya devletlerinin pozitif yükümlülüğü olan yaşam hakkını korumasının ihlal edilmesidir.

             Yaptığımız çalışmalar, basın haberleri ve kurum raporları esas alınarak; son 3 yılda ölüm yolcuğuna dönüşen göç serüveninde, yaşanan trajedinin büyüklüğünü göstermek kamuoyunu bilgilendirmek ve yetkilileri göreve davet etmek hasebiyle hayatını kaybeden göçmen ve mültecilere ilişkin kısa bir veri tablosu sunuyoruz;

-Donarak yaşamını yitiren mülteci sayısı = 49

-Van gölünde boğularak yaşamını yitiren mülteci sayısı =68

-Trafik kazalarında yaşamını yitiren mülteci sayısı = 42

-Ateşli silah sonucu yaşamını yitiren mülteci sayısı =1

Yukarıdaki verilerin, gerçek yaşam kayıplarının çok daha fazla olduğu noktasında biz, insan hakları savunucularını ciddi manada düşündürmektedir.

Savaş, çatışma ve derin yoksulluktan kaçarak yollara düşen ve dünyanın her yerinde ucuz işgücü olarak kullanılan, her türlü istismara maruz kalan, sıklıkla nefret ve ayrımcılık suçunun hedefi olan mültecilere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmenin zamanı gelmiştir. İran sınırında annesiz kalan çocuklar adına, ege kıyılarından minik bedeni kıyıya vuran Alan Kurdi ve ırkçı referanslardan kaynağını alan canavarca hislerle İzmir’de yakılan gençler adına, tüm mülteci ve göçmenler adına insan hakları savunucuları olarak,

Talep ve Önerilerimizdir;

  • Avrupa ile imzalanmış olan Geri Kabul Anlaşması derhal feshedilmeli, mültecilerin Avrupa ile pazarlık aracı olarak kullanılmasına son verilmelidir. 
  • Mültecilere insani yaşam koşulları sağlanmalı, eğitim, sağlık, barınma, beslenme, iş gibi temel ihtiyaçları karşılanma, mültecilere yönelik ayrımcılık ve nefret saldırıları önlenmelidir.
  • 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası koruma kanununda bulunan “Geri iade yasağı” mutlak uygulanmalı, ihlal eden kişilerle ilgili cezai ve idari işlemler ivedilikle başlatılmalıdır.
  • Geri gönderme merkezleri temel hak ve hürriyetlerin esas alındığı yaşam alanlarına dönüştürülmelidir.
  • Van-İran sınırında yapılan modüler duvarın yapımı durdurulmalıdır. Bu daha büyük mülteci-göçmen dramlarına yol açacağı gibi daha büyük ve kapsamlı insan kaçakçılığı yapan komplike yapıların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
  • 1951 Cenevre Sözleşmesine konulan coğrafi çekince kaldırılmalı, insan hakları ve uluslararası hukuka uygun bir iltica mevzuatı hazırlanarak, Türkiye’de bulunan mültecilere, mültecilik hukuki statüsü verilmelidir.  
  • Avrupa Birliği yaptığı anlaşma ve uygulamalar ile yaşama ve iltica hakkını askıya alarak,  İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini inkâr etmiştir. Avrupa ve dünya devletleri sınırlarını mültecilere açmalı, mültecilerin serbest dolaşım ve yerleşim hakkı kabul edilmelidir.

-İNSAN HAKLARI DERNEĞİ VAN ŞUBESİ

-SERHAT GÖÇ VE ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir