Anasayfa Görseller 2022 YILI – VAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU

2022 YILI – VAN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU

22 Dakika Önce

Genel Değerlendirme

2022 yılı da önceki yıllarda olduğu hem Van ili hem de tüm Türkiye için insan hakları ihlallerinin yoğun yaşandığı bir yıl olmuştur.

Fiili OHAL rejimi ile yönetilen bölgemizde; güvenlik odaklı ve ‘terörle mücadele’ adı altında gerilimi besleyen çatışmaya ve şiddete dayalı politikalar üretilmiş, iç ve dış politikada Türkiye istikrarsızlığa sürüklenmiştir. İnsan hakları ve demokrasi krizine derin ekonomik kriz de eklenmiştir. Diyalog ile müzakere dışı çözüm yöntemlerinde ısrarın bir sonucu olarak, bugün ilimizde toplumsal yaşamı derinden etkileyen korkunç ve acı bir çatışma tablosuyla karşı karşıya bulunmaktayız. Yine askeri operasyonlardan ve yasaklamalardan kaynaklı insan hakları ihlalleri gündeme gelmektedir. 2022 yılında da devam eden çatışma ortamında asker, polis, örgüt militanı ve siviller olmak üzere yüzlerce insan yaşamını yitirmiştir.

Anayasa ve uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin göz ardı edildiği politikalar, siyasal iktidarın keyfi uygulamalarının aracı haline gelmiştir. İktidarın anti-demokratik uygulamaları karşısında muhalefet gösteren toplumsal kesimler, hapsedilmiş veya ekonomik- sosyal haklarından mahrum bırakılmıştır.

Örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılar artmış, haksız gözaltı ve tutuklamalar artarak devam etmiştir. Özellikle iktidar politikalarına ve uygulamalarına karşı çıkan, eleştiren Kürt siyasetçiler ve hak savunucuları; gerçekleştirilen “yasa dışı örgüt üyeliği” “yasa dışı örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” “yasa dışı örgüt propagandası yapmak” gibi ağır suçlamalarla, gözaltı ve tutuklanmalarla karşılaşmaktadırlar. Kişi güvenliğine ve özgürlüğüne ve yine örgütlenme özgürlüğüne yönelik ağır baskılar devam etmektedir. 2022 yılında ilimizde yargılaması devam eden sivil toplum mensuplarına keyfi ve gerekçesiz cezalar verilmeye devam edilmiştir.

 Bizler Van ilinde son bir yılda yaşanan hak ihlallerinin hepsini aktarmanın zorluğuna binaen derneğimize bizzat gelen başvurular, mektup, telefon ve e-mail ile yapılan başvurular, basın yayın organlarından edinilen bilgiler ışığında Van ili Ocak 2022- Ocak 2023 tarihleri arasında tespit edebildiğimiz en az 1052 hak ihlalini ortaya koymaya çalışacağız.

 2022 yılında meydana gelen silahlı çatışma ortamında ilimizde, 2 kolluk görevlisi ve 3 örgüt militanı yaşamını yitirmiştir.

Yaşam hakkı ihlali, sağlık hakkı ihlali, infaz yakmalar, darp, tehdit,  işkence,  tek kişilik hücre tecridi, çıplak arama, yemeklerin kötü ve porsiyonunun küçük olması, disiplin cezalarının keyfi bir biçimde uygulanması, kitap ve yayınların verilmemesi ve toplatılması, keyfi ve sık yaşanan koğuş baskınları, keyfi olarak yazılara el konulması, sohbet hakkı, spor ve kültürel faaliyetlerin kısıtlanması, kaloriferlerin yanmaması, anneleri ile birlikte cezaevinde kalan çocukların ihtiyaçlarının gözetilmemesi, kantin fiyatlarının fahiş olması, hijyen malzemelerine ulaşmanın zorluğu, havalandırmaların tel örgülerle kapatılması, ailelerinden kilometrelerce uzak cezaevlerine sürgün edilmesi tüm cezaevlerinin rutini haline gelmiştir.

Raporumuzda, hapishanelerde ihlallerin belirgin olarak artmaya devam ettiği görülecektir. 2021 yılı başında çıkarılan yönetmelikle ve idari uygulamalar neticesinde artış gösteren başta sürgünler ve işkence olmak üzere, pek çok konuda ihlaller 2022 yılında da hızla artarak devam etmiştir. Çıkarılan yönetmeliklerle ile süregelen infazdaki adaletsizlik derinleştirilmiş, idari gözlem kurulu raporuna istinaden cezasının infazını tamamlamış mahpuslar keyfi idari kararlar ile hapishanede tutulmaya devam edilmektedir. Bu durumun anayasanın kanunilik ilkesine aykırı  olduğunu, kişi özgürlüğü ve güvenliğe hakkının ağır ihlali olduğunu belirtmek istiyoruz.

2022 yılı içerisinde cezaevlerinde 76 kişi yaşamını yitirmiştir. 39’u hasta mahpuslardan oluşmaktadır. Van’da Mahpus Murat E. isimli mahpus Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda,  70 yaşındaki mahpus Ramazan Turan Van Yüksek Güvenlikli kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, mahpus Şervan Can Güler Van F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yaşamını yitirmişlerdir. Vanlı mahpuslar Metin Adugit Hewler cezaevinde, Barış Keve ise Malatya Akçadağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulduğu tek kişilik hücrede şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmişlerdir.

2022 yılında Van’da bulunan hapishanelerde en az 58 mahpus, hiçbir gerekçe gösterilmeden veya politik tutumlarından sorumlu tutularak sevk uygulamasına, hapishanede veya nakil sırasında, hapishane idaresinin işkence eylemine ve kötü muamelesine, sağlık ve haberleşme haklarının ihlallerine ve tecrit ve izolasyona maruz kalmıştır. Özellikle de sağlık hakkı ihlalinin bu süreçte yoğun bir şikayet konusu olduğunu ifade etmek istiyoruz.

Özel bir infaz rejiminin uygulandığı İmralı F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan mahpusların aile bireyleri, geçmişten bu yana her hafta pazartesi günleri görüşmek amacıyla cuma gününden itibaren İmralı cezaevinden sorumlu Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve savcılık aracılığıyla İmralı Cezaevi İdaresi’ne yazılı başvurular yapmaktadırlar. Aile ziyaretleri 2016 yılına kadar savcılık ve idare tarafından fiilen engellenmişken, sonrasında mahkeme eliyle yasaklanmıştır. Oysaki Mahkeme aracılığıyla aile ziyaretlerinin yasaklanmasını düzenleyen herhangi bir yasal düzenleme bulunmadan bu kararlar alınmaktadır. 2018 yılının Eylül ayı itibariyle de disiplin kurulu kararlarıyla yasaklanmaya başlandı. O günden bu yana kesintisiz bir şekilde disiplin cezaları verilmektedir.

Türkiye’de basına yönelik saldırılar hiç hız kesmeden devam etmiştir. Basın mensuplarının salt haber takibi veya gazetecilik faaliyetleri nedeniyle uğradıkları kötü muamele, şiddet ve gözaltılara ilişkin son bir yıl içerisinde derneğimize yapılan başvurular ve basın yayın organlarından edinilen haberlerden halkın haber alma hakkı kapsamında çalışma yürüten basın emekçilerin emeği suçlulaştırıldığı görülmektedir. 2022 yıl içerisinde haber takibi sırasında kolluk kuvvetlerinin saldırısına uğrayan gazetecilerin derneğimize 5 başvurusu bulunmaktadır. Düşüncelerini ifade edenlere karşı en az 31 soruşturma ve dava açıldığı tespit edilmiştir.

2022 yılında, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlali, toplanma ve gösteri hakkına yönelik müdahaleler, işkence-kötü muamele fiilleri, sağlık hizmetine erişim hakkına yönelik ihlaller de hızından hiçbir şey kaybetmeden devam etmiştir Kolluk kuvvetlerinin vatandaşları yakalama veyahut gözaltı sürecinde orantısız güç kullanarak işlem uyguladıkları neredeyse her gün görülen ve olağanlaşan bir hal almıştır. Cezaevlerinde ve diğer resmi kurumlarda aynı fiillerin gerçekleştirildiği kamuoyunun yakından bildiği bir gerçekliktir.

En az 31 yurttaş gözaltı birimlerinde ve gözaltı birimleri dışında, ev baskınlarında, sokakta; 8 mahpus hapishanede işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Yine 9 yurttaş da kendilerini kolluk gücü olarak tanıtan kişilerce kayıt dışı gözaltı ve sorgulamayla muhbirlik dayatmalarına maruz kalmıştır. Basın yayın organlarında edinilen bilgilere göre köy korucuları tarafında uygulanan 2 işkence vakası tespit edilmiştir. Türkiye’de kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve ayrımcılık yüzyıllık tarih süreçte sonu getirilmemiş hak ihlallerinin başatı durumundadır. Kadına ve çocuğa yönelik aile içi ve toplumsal şiddet giderek artan bir hal almıştır. Süre gelen hak ihlallerine karşı mücadele güçlenerek artmış olsa da halen yeterli seviyede değildir. 2022 yılı içerisinde kadına ve çocuğa yönelik şiddete dair basın yayın organlarında ve derneğimize yapılan başvurular sonucunda 32 hak ihlali olduğu tespit edilmiştir.

Türkiye’de en temel haklarına ulaşamayan mülteci ve göçmenlerin hayatlarının sık sık bir tehdit ya da pazarlık unsuru haline getirilmesine, seçim kampanyalarında kullanılmasına, Türkiye ile AB arasındaki ilişkide ya da Türkiye’nin Suriye ve Ortadoğu’daki politikalarında bir koz olarak kullanılmasına tanık olmaktayız. Mülteciler ve göçmenler, medyada siyaset esnafları tarafından ise sadece suçla ilişkilendirilerek veya nefret nesnesi olarak gündeme getirilerek hedef gösterilmekte, bir topluluk veya halk olarak kriminalize edilmektedirler. İlimiz Sınır ili olması sebebi ile mülteci ve sığınmacıların yoğun yaşadığı bir kent olmakla beraber mültecilere karşı ihlallerinde yoğun yaşandığı bir ildir. Derneğimizin kısıtlı imkânlarına rağmen ulaşabildiğimiz ve derneğimize ulaşabilen mültecilerin başvurularında 32 görüşme sağlanmıştır. Bu görüşmeler neticesinde göçmenlerin barınma ve beslenme gibi temel haklarına ulaşamadıkları, sağlık hakkından yararlanamadıkları, sınırdan geri itme(pushback) uygulamalarında darp ve şiddete maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir.

Gözaltında veya gözaltı yerleri dışında, işkence ve kötü muamele vakalarında artış meydana geldiği raporun ilgili kısmından rahatlıkla anlaşılmaktadır. İlimizde derneğimize yapılan başvurular ve basın yayın organlarında edinilen bilgilere göre 2022 yılı içerisinde 794 kişi gözaltına alınmıştır.

Gerek sivil yerleşim alanlarında ve gerekse de kırsal bölgelerde silahlı çatışmalarda yaşamını yitiren PKK militanlarının mezarlarının bulunduğu mezarlıkların tahrip edilmesi ve yıkılması fiillerinin, ne insancıl hukukla ne de dini inanışla izah edilir bir yanı yoktur. 2022 yılı içerisinde mezarlıkları tahrip edilen başvuru sayısı 4’tür. Hukuki ve vicdani hiçbir gerekçeye dayanmayan bu tutumun cenaze sahiplerini manevi olarak derinden yıprattığını yas ve gömü haklarının ihlal edilmektedir. 

İfade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik baskılar, yasaklamalarla ve sınırlandırmalarla maalesef devam etmektedir. Bir hak arama biçimi olarak Anayasa’nın 34. Maddesinde tanımlanan ve güvence altına alınan açık hava toplantı ve gösterilerine, Valiliklerin ve Kaymakamlıkların hukuk dışı ve keyfi bir biçimde aldığı kararlar ile yasaklanmakta veya sınırlandırılmaktadır. Toplantı veya gösterileri kentimizde neredeyse süresiz yenilerek yasaklandı. 2022 yılında, 2016 yılından bu yana sürekli devam eden yasaklama kararlarının kaldırıldığı açıklanmışsa da fiili yasak neredeyse tüm alanlarda Van’da devam etmektedir.

Kolluk güçleri tarafından en az 12 toplumsal gösteri veya açık hava toplantısına müdahale edildi. 12 toplantı toplumsal gösteri ve açık hava toplantısı da yasaklandı. Van valiliği tarafından 15 şer  günlük arayla 12 kez toplantı yürüyüş ve eylem etkinlik yasakları uygulanmıştır. (12*15 toplam 180 günlük )


Değerli basın emekçileri;

İHD her zaman barış hakkını savunmuş ve savunmaya devam ediyor. Her defasında ifade ettiğimiz gibi hayatımızdaki ihlaller, yanlış ve hatalı devlet politikalarının bir sonucudur. Bir denetim mekanizmasına da dönüşen hak savunuculuğunun özneleri olarak bizler, insan hakları ihlallerinin meydana gelmesine sebebiyet veren hatalı hükümet politikalarına karşı etkili bir savunuculuk faaliyeti içerisinde olacağız. Bu gerçekle, insan hakları ihlallerinin oluşumuna yol açan politikalardan vazgeçilmesi, çatışmalı ortamın bir an önce son bulması ve çatışma çözüm araçlarıyla sürecin demokratik çözümünün yeniden müzakere edilmesi talebinde bulunuyoruz.

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Görseller

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir