Anasayfa Basın Açıklamaları 20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN

12 Dakika Önce

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü vesilesiyle kentte bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelinip, görüş alışverişinde bulunuldu. Bu vesileyle sivil toplum kuruluşların da dahil olduğu bir basın açıklaması düzenlendi ve ardından çocuk haklarının yazılı olduğu broşürler dağıtıldı.

BASINA VE KAMUOYUNA

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Kasım 1959 yılında Çocuk Hakları Bildirgesini, 20 Kasım 1989’da Çocuk Haklarına Dair Sözleşmeyi kabul etmiştir. “Çocuk Hakları Günü” 1990 yılından bu yana kutlanmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi, Türkiye tarafından 14 Ekim 1990’da imzalandı ve sözleşme 27 Ocak 1995’te Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Sözleşmeyle çocuk haklarının korunması amaçlanmış ve taraf devletlerin bu hakların yaşama geçirilmesi için yükümlülüklere uymaları gerektiği hükme bağlanmıştır. Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin temel ilkeleri toplumda çocuklar arasında ayrım gözetmeme, yaşama ve gelişimleri için uygun çevrenin sağlanması ve her durumda çocuğun yüksek yararının korunmasıdır.

Sözleşmenin imzalandığı günden bu yana yaşananlar gösteriyor ki genelde Dünya’da özelde ise Türkiye’de çocuklar çeşitli biçimlerde ayırımcılığa maruz bırakılıyor, yaşama, gelişme ve katılım hakları önündeki engeller devam ediyor. Çocuklara öncelik verilmesi ve zarar görmemelerini sağlayacak yaklaşım ve düzenlemelerden kaçınılıyor. Yaşanan eşitsizlikler, çocukların hak ihlallerine neden oluyor. Çocukların insan haklarını tehdit eden sorunlar ise taraf devletlerin önceliği haline gelmiyor.

Türkiye sözleşmeyi, 1990 yılında imzalamış, 1995 yılında yürürlüğe koymuştur. Böylece sözleşmenin; Ayrım gözetmeme (Madde 2), Çocuğun yüksek yararı (Madde 3), Yaşama ve gelişme hakkı (Madde 6), Katılım hakkı (Madde 12) olmak üzere 4 temel ilkesini benimseyerek, Türkiye’deki tüm çocukların insan haklarına saygı duyulması, korunması ve gerçekleştirilmesini sağlama sorumluluğunu yerine getireceğini taahhüt etmiştir. Bunun yanı sıra Türkiye, Çocuk Hakları içerikli çok sayıda uluslararası sözleşme ve protokole imza atarak çocuk haklarını koruma ve geliştirme iradesini sürdürmüştür. Buna rağmen Türkiye’de pek çok çocuk, farklı şekilde hak ihlaline maruz bırakıldı, bırakılmaya devam ediliyor. İhlallerin bir daha tekrarlanmamasına yönelik yapılanlar da kapsayıcı değil. Tüm düzenlemelerde çocukların yüksek yararı; yani zarar görmemeleri ve onlara öncelik verilmesi, gözetilmesi gerekirken bugün adalet, sağlık, eğitim, sosyal hizmet, sosyal yardım vb. alanlarda yaşanan ihlaller had safhaya ulaşmış durumda. Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin imzalanmasından sonra Türkiye’de çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda etkili ve bütünlüklü bir yasal mevzuat oluşturulamamıştır. Çocuk Haklarının korunması ve geliştirilmesinin önündeki engel ve sorunlar önemli oranda tespit edilmekle birlikte çözümler genellikle palyatif, aktüel ve sadece resmi birimlere intikal etmiş olaylarda yapılacak iş ve işlemlerle sınırlı kalmıştır. Çocuklarla ilgili riskleri önceden tespit edecek ve riskleri önleyecek mekanizmalar ve politikalar henüz oluşturulamamıştır.

Çocuk İşçiliği ile Mücadele Eylem Planları hazırlanmasına rağmen, pek çok çocuk ağır ve kayıt dışı işlerde çalıştırılmaya devam ediliyor. Eğitim politikaları, çocukları geleceğe hazırlamak ve kamusal alanda tutmak yerine sömürü çarklarına sürüklemektedir. Çocuğa yönelik şiddet, ihmal,  istismar ve cinsel suçlar meşrulaştırılıyor. Çocukları koruyacak önlemler alınmıyor.  Okuldan uzaklaşan kız çocukları erken yaşta evliliğe zorlanıp, çocuğa yönelik cinsel istismar meşru hale getiriliyor.

Ailelerinden uzakta eğitim hayatını sürdürmek mecburiyetinde olan çocuklarımız için barınma amaçlı yeterli sayıda yurt inşa edilmediği için çocuklarımız tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mecbur kalmakta ve bu yurtlarda birçok hak ihlaliyle karşı karşıya kalmaktadır.

Türkiye tarafından sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerindeki çekinceleri kaldırarak çocuklara ana dilinde eğitim hakkının tanınması gerekirken, ayırımcı ve asimilasyoncu uygulamalar devam ediyor. Çocukların anadilinde eğitim hakkı ve talepleri yok sayılıyor.

Savaşlar dünya genelinde çocukları etkilemeye devam ediyor. Bugün Rojava’da, Filistin’de, Ukrayna’da yürütülen savaş politikaları, başta yaşam hakkı olmak üzere çocukların haklarını ihlal etmeye devam etmektedir. Diğer yandan sivil yerleşim bölgelerindeki askeri mühimmatın neden olduğu çocuk ölümleri ve askeri araçların çarpması sonucu sakat kalan ve ölen çocuklar için önceden gerekli tedbirler alınmıyor.

Cezaevlerindeki çocuklara yönelik kötü muamele, işkence ve istismarlar devam ediyor. Oysa Çocuk Hakları, Tüm çocuklar içindir. Çocuklar arasında ayırımcılık yapılamaz. Her çocuğun yaşama ve gelişme hakkı vardır. Her çocuğun görüşlerini ifade etme ve hakkında verilen kararlara katılım hakkı vardır. Çocuk Hakları Sözleşmesi; Her çocuğun hak sahibi bir kişi olduğunu vurgular. Sözleşme hükümleri 0-18 yaş arasındaki herkes içindir. Çocuklar için özel bir statüdür. Çocukların gelişimsel özellikleri veya henüz reşit sayılmamaları nedeniyle yetişkinlerin koruyucu ve özgürleştirici önlemler almasını gerektirir. Tüm yetişkinlere sorumluluklarını, devlete de yükümlülüklerini tanımlar! Türkiye’nin de imzacı olduğu, onayladığı, yürürlüğe koyduğu ama yükümlülüklerini yerine getirmediği Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin gerekliliklerini ısrarla ve inatla hatırlatmaya, talep etmeye devam ediyoruz. Çünkü çocuk hakları hiçbir bahaneyle görmezden gelinemez, ertelenemez, esnetilemez!

İHD VAN ŞUBESİ              VAN BAROSU                    EĞİTİM-SEN VAN ŞUBESİ

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Basın Açıklamaları

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir