Anasayfa Genel İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 37 YAŞINDA

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 37 YAŞINDA

9 Dakika Önce

İnsan Hakları Derneği Van Şubesi bir çok STK, insan hakları savunucusu ve Siyasi partinin katılımıyla 37. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Uyanıp Kaçamadılar,

Kuş olup uçamadılar,

Açıldı Kuyular, kimse inemez.

Erzincan beygiri rahvandır amma,

Ölüler ata binemez.

Yan yana sırt üstü yatan ölüler

Nazım Hikmet

06 Şubat Maraş merkezli deremden yaşamını yitiren İHD emekçilerini ve tüm hayatını kaydedenleri saygıyla anıyor, bu akşam düzenlediğimiz receptionu ve tüm yıl boyunca yürüteceğimiz çalışmalarımızı onlara adıyoruz.

Merhabalar kıymetli misafirler,

Bu gece bizimle beraber olduğunuz için İHD adına tüm misafirlerimize canı gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız!

37 yıldır en zorlu koşullar altında, kesintisiz şekilde “ateşin düştüğü yerde olan” İHD olarak hak ihlallerini görünür kılmaya, belgelemeye ve bunların bir daha asla yaşanmadığı bir dünya için mücadele etmeye devam ediyoruz.

Siyasal iktidarın, ekonomiden toplum sağlığına kadar ülkenin tüm meselelerini güvenlik sorunu hâline getiren, toplumu kutuplaştıran, ülke içinde ve dışında şiddeti esas alan, bilhassa kürt sorununun ve uluslararası sorunların çözümünde çatışma ve savaşı tek yöntem hâline getiren politikaları, toplum içinde militarizmin ve şiddet eğilimlerinin yaygınlaştırılmasının temelinde yatan zihniyetle mücadele ediyoruz. 

Başta en ağır biçimde ihlal edilen yaşam hakkı, kişi güvenliği ve işkence, ayrımcılık, sağlık haklarına erişim, çalışma hakkı, düşünce ve ifade özgürlüğü, toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü olmak üzere pek çok temel hak ve özgürlüklerin inşası için mücadele ediyoruz.

Yurt içi ve yurt dışında yapılan askeri operasyonlar, çatışma ve saldırılar, kolluk güçlerinin kural ve denetim dışı artan şiddeti, başta siyasal muhalifler olmak üzere inançları, etnik kimlikleri, cinsiyetleri farklı olanlara yönelik ayrımcı ve nefret içerikli sivil saldırılarla mücadele ediyoruz.

Baskı ve ağır hak ihlallerinin en açık örneği, cezaevlerinde yaşanmaktadır. Cezaevlerinde mahpusların zaten kısıtlanmış olan hakları daha da kısıtlanarak “işkence” ile yoğrulmuş yeni bir “norm” yaratılmak istenmektedir. Mahpusların havalandırmadan yararlanma süreleri ve diğer sportif, sosyal, kültürel hakların kullanımında da ciddi kısıtlamalar söz konusudur.  Mahpuslara yönelik, işkence ve diğer kötü muamele niteliğindeki insanlık onuruyla bağdaşmayan her türlü anlayışla mücadele ediyoruz.

Cumartesi Anneleri, 27 Mayıs 1995’ten bu yana her cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi düzenleyerek gözaltında kaybolan ve faili meçhul siyasi cinayetlere kurban giden yakınlarının faillerini yıllardır aramasının mücadelesini sürdürüyoruz.

Birleşmiş Milletlerin 1992’de Zorla Kayıp Edilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Bildirisinde, zorla kaybedilmenin insanlığa karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edilmiştir. Ne yazık ki bunun ülkemiz siyasi iktidarının nezdinde bir önemi yoktur. Bunlarla birlikte Anayasa Mahkemesi’nin Galatasaray Meydanı’nın kapatılmasıyla ilgili iki defa verdiği “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlali” kararı da tanınmıyor. Yani her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda anayasa ihlal ediliyor, hukuk ayaklar altına alınıyor. Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açıklanması, faillerin yargılanarak cezalandırılması ve bir daha hiç kimsenin bu suça maruz kalmaması için 28 yıldır mücadele ediyoruz.

12 yıl önce 19’u çocuk 34 kişi savaş uçaklarıyla roboskide katledilmiştir. Üzeri örtülmüş ve faili meçhullere gömülmüş roboskinin failleriyle mücadele ediyoruz. Ve daha nice katliamın; Zilan’ın, Dersim’in …………..

Siyasi parti üyeleri, işçiler, köylüler, öğrenciler, avukatlar, kadınlar ve hak savunucuları başta olmak üzere hemen her toplumsal kesimden kişi ve gruplar toplanma ve gösteri yapma özgürlüklerini mülki amirlerin yasakları ve/veya kolluk güçlerinin fiili müdahaleleri sonucunda kullanamamışlardır. Diğer alanlarda olduğu gibi düşünce ve ifade özgürlüğü açısından siyasal iktidarın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları, özellikle de basın üzerindeki kaygı verici boyutta artan baskılarıyla mücadele ediyoruz.

Dileğimizdir, büyük acılar yaşanmasına temel hazırlayan, yoksulluğu ve adaletsizliği derinleştiren bütün hak ihlallerinin sona erdiği, hak ihlallerini yaşanmadığı ve de bu sıkıntıları konuşmak zorunda kalmayacağımız özgürce bir yaşamın olmasıdır.

Bu faaliyet İnsan Hakları Savunucularının Desteklenmesi Projesi Kapsamında Avrupa Birliği Desteği ile Hazırlanmıştır. Desteklerinden dolayı ayrıca teşekkürlerimi sunarım.

Hepinize teşekkür ederim.

Diğer Yazılar
 İHD VAN
 Genel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir