
Cemil Kırbayır’dan ve Akıbetleri Karanlıkta Bırakılmak İstenen Tüm Kayıplarımızdan
Vazgeçmeyeceğiz

Engellenen basın metnimiz aşağıdadır.
Cemil Kırbayır’dan ve Akıbetleri Karanlıkta Bırakılmak İstenen Tüm Kayıplarımızdan
Vazgeçmeyeceğiz
Türkiye’de gözaltında kaybetme suçunda hukuksal ve siyasal faktörlerin etkisiyle gözaltında
kaybedilenlerin aileleri için tüm hak arama kanallarının kapatılmış olması nedeniyle sesimizi
kamuoyuna ve devleti yönetenlere duyurmak için ifade ve toplanma özgürlüğümüzü kullanmaya
çalışıyoruz. Ancak, sesimizi duyurma mekanı olarak seçtiğimiz Galatasaray Meydanı 5 yıldır bize
kapatılmış durumda.
Oysa Anayasa Mahkemesi, kamuoyu oluşturmak amacıyla Galatasaray’da basın açıklaması ve
oturma eylemi yapmamızı toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının olağan kullanımı olarak
değerlendirdi ve idarenin bu hakkın kullanımını kolaylaştırma görevi olduğuna da vurgu yaptı.
Buna rağmen idare, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayıyor. Sembolik sayıda kayıp yakını ve
hak savunucusu ellerimizde karanfillerle Galatasaray Meydanı’na ulaşmaya çalıştığımızda polis
ablukası ile engelleniyor ve kelepçelenerek gözaltına alınıyoruz.

- haftamızda yine polis şiddeti ve gözaltılarla Cemil Kırbayır dosyasını Galatasaray’dan kamuoyu
ile paylaşmamız engellendi.
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu
Köyü’ndeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.
8 Ekim tarihinden sonra gözaltı merkezine giden aileye, “Oğlunuz firar etti, bir daha onu sormaya
gelmeyin” denildi. Her yolu deneyen baba İsmail Kırbayır’ın ömrü oğlunu bulmaya yetmedi, Cemil’i
aramayı anne Berfo Kırbayır sürdürdü.
05 Şubat 2011 tarihinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Dolmabahçe Sarayı’nda
görüşen Cumartesi Anneleri’nin arasında 103 yaşındaki Berfo Kırbayır da vardı. Bu görüşmenin
ardından Erdoğan’ın talimatı ile Cemil Kırbayır’ın akıbetini araştırmak üzere bir meclis araştırma
komisyonu kuruldu.
Mersin Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül başkanlığında kurulan komisyon, yürüttüğü titiz çalışma
sonucunda 350 sayfalık bir rapor hazırladı. Raporda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence ile
hayatını kaybettiği ve bedeninin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı
kayıt altına alındı. Böylece Cemil’in gözaltında kaybedildiği resmiyet kazandı. Komisyon ayrıca
düzenlediği raporla birlikte Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Aynı Erdoğan iktidarında 10 sürüncemede bırakılan dosya, zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı. İnsan
Hakları Derneği avukatlarının kararın kaldırılması ve şüpheliler hakkında kamu davası açılması
başvurusu ise reddedildi. Bunun üzerine aile Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
2
Yine aynı iktidar, Anne Berfo Kırbayır’dan Cemil’i aramayı devralan 71 yaşındaki ağabeyi Mikail
Kırbayır’ın “Kardeşimin gözaltında kaybedildiğini kabul ediyorsunuz; ondan kalanları bize verin.
Annemin, babamın vasiyeti yerine gelsin; bir mezarımız olsun. Raporunuzda tespit ettiğiniz failleri
yargılayın adalet yerini bulsun.” talebine 6 aydır her cumartesi kelepçe takıp gözaltına alarak cevap
veriyor. - haftamızda bir kez daha söylüyoruz: bizi insan kılan temel hak ve özgürlüklerimizden
vazgeçmeyeceğiz. Cemil Kırbayır’dan ve akıbetleri karanlıkta bırakılmak istenen tüm
kayıplarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Kayıplarımızla buluşma mekanımız olan Galatasaray’dan
vazgeçmeyeceğiz.
Selam olsun bugün bir kez daha tüm baskıları göğüsleyerek ülkenin dört bir yanında bizimle eş
zamanlı sesimize ses katan kayıp yakınları ve insan hakları savunucularına. Selam olsun Avrupa’nın
pek çok şehrinde bizimle dayanışmak için sokaklara çıkanlara.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ VAN ŞUBESi